28 Kasım 2014 Cuma

ETKİNLİK | The Phantom of The Opera

Merhaba!

Bugün geçtiğimiz günlerde Her Majesty's Theatre'da gittiğim The Phantom of The Opera müzikalini yazacağım.


Önce kısaca spoiler'sız birkaç cümle yazayım. Sanırım hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Bakın şey diyorum müzikal değil. :) Müzikalin filmi de yapılmıştı; inanın filmde olup da müzikal sahnesinde yapılamamış hiçbir efekt yok. Tabii ki aksine sahnede izlemek inanılmaz etkileyici. Ben ekşi sözlükten okuduklarıma çok yüksek beklentilerle gitmiştim. Ona rağmen beklentilerimi fersah fersah aşan bir şov izledim.



-------- dikkat bundan sonrası spoiler içeriyor, hikayeyi biliyorsanız okumanızı öneririm, aklımda kalan birkaç detayı yazdım ---------


  • İlk nokta:"Chandelier".... Gösterinin başında avize salonun tepesine çıkarılıyor ve tüyleri diken diken eden bir müzikle başlıyor Opera'nın hikayesi.
  • Hanibal'daki kıyafetler o kadar etkileyici ve parlaktı ki gözlerimi alamadım; şahane dekorlar da ağzımı açık bıraktı ama onu söylemeyeyim. :)
  • En ama en etkileyici yeri Phantom'un Christine'i evine götürdüğü yerdi. O şamdanların sahnede yükselişi ve kayığın adeta su üstünde yüzüşü, dumanlar... Sahnede su var deseler inanırdım; o kadar yumuşak hareket ediyor ki tekne :o O mistik ortamın içinde zannediyorsunuz kendinizi.
  • İlk perdenin sonunda All I Ask of You'yu tepelerden izleyip kahrolan canım Phantom'um yapacağını yapıyor ve meşhuur Chandelier Crash vuku buluyor. 
  • Masquerade benim en sevdiğim parçalardan, çünkü çok renkli :) Kostümlerin muhteşemliğiyle aklımda kalanlardan oldu. 
             
  • Diva'nın allı pullu kıyafetleri muhteşemdi.
  • Journey to the Cemetery'de Allah'ımmm bu ne güçlü bir ses diye kocaman açtım gözlerimi. :) Filmdeki seslerin, özellikle de Emma Rossum'un eksik kaldığını okuduğumda yok artık demiştim ama Harriet Jones'u dinleyince hak verdim. 
  • Ve tabii ki "The point of no return" erotizmin bu kadar güzel ifadesi.
  • The point of no return'den sonra "Down Once More"da yine tüyler diken diken :o Bu arada bu şarkıyı Christine, Phantom ve Raoul aynı anda söylediği için İngilizce'niz çok iyi değilse anlamakta zorlanabilirsiniz; önceden göz atmakta fayda var.
  • Ben sıkı bir Phantom'cuyum; Christine onu seçmiyor diye hep gözlerim dolardı izlediğimde. Sonunda yine duygusal davranıp Christine'e küfür ettim, nerelere vursun kendini Phantom'cuğum. 



-------------------------- Spoiler sonu :) ---------------------


Londra'ya yolunuz düşerse mutlaka ama mutlaka izleyin derim. The Phantom of the Opera zaten hikaye olarak çok güzel ve kült bir müzikal, Broadway'de en çok sahnelenmiş müzikal. Bir de üstüne bu kadar güzel sesler, kostümler, efektler, müzik derken iki buçuk saati nefesinizi tutarak geçiriyorsunuz. 

not 1: salon sahneye yakından uzağa doğru: stalls, royal circle, grand circle ve balcony şeklinde. Stalls'ın en önleri tahmin edebileceğiniz gibi oldukça pahalı, Stalls'ın arka tarafının da tavanı biraz alçak royal circle'dan dolayı. Bence Royal Circle'ın önleri fiyat / kalite açısından en iyi biletler.

not 2: eğer Her Majesty's Theatre'a gelirseniz vestiyer parça başı 1 pound, uçuk bir fiyatı yok. :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails