29 Ekim 2010 Cuma

Başımın Üstünde Yeriniz Var

musicons'a koyamadığımdan böyle koyuyorum, dinleyiverin olur mu? :) http://fizy.com/#s/1lusky

Matruşka bebekler gibi bugün hayat, bilmece içinde bilmece... Hatta tam aksine gittikçe küçülmüyor, büyüyor. Büyük büyük sorulara küçük küçük cevaplar arıyorum; çünkü biliyorum ki hiçbir karışık problemin karışık bir çözümü yoktur. Kesinlikle biliyorum ki aslında bazen aniden alınmış, özensiz kararlardır en iyileri, en değerlileri; çünkü bilemezsin işte. Hayat bu sana ne getireceğini, senden neden ve neleri alacağını tahmin edemezsin. Sonunun nereye varacağını önceden, yaşamadan bilemezsin.

Bir apartmanın en üst katının iki – üç kat aşağısından atlamak gibi. Belki ölürsün, belki ölmezsin ve hiç demezsin de "En üst kata neden çıkmıyorum?" diye. O kattan bırakman gerekir kendini belki de seni öldürecek yükseklikten birkaç metre alçaktan. Kural bugün böyle, bugün bu yüksekliktesin...



Her sabah görünce lanet ettiğin o yara izinden tanıyacak belki de seni kaderin, öyle farkedecek sen olduğunu. Oysa küçükken bisikletten düştüğünde canın acırken hiç de düşünmezdin bunu bir yandan ağlayıp gözlerini ovuştururken. Kabullenmez bunu çoğu kişi; ama insanlar birbirlerini en çok da yaralarından tanırlar. Bundandır o zıt zannettiğimiz, hiç beklemediğimiz insanları bir arada bulmamız.

Annelerimizin yoğut kutularını aylarca "Bir işe yarar." diye saklamasına benzer aslında hayat. O yoğurt kutuları mutlaka bir işe yarar, fırından yeni çıkmış kurabiyelerden yola çıkmaya hazırlanan misafire verilirken mesela. Hayat da öyle, yemin ederim öyle, bir gün bir işe yarar. O üst üste duran yoğut kutuları devrildiğinde küfretmeden önce bir düşünün bir dahaki sefere.

Hayat bir de yolculuk işte böyle, yazmak gibi. Benim hiçbir yazım başladığı yerden dümdüz devam etmez, zik zaklar çizer, döner dolaşır bir yerlere gider. Ulaştığı yer mi çok önemli, kattettiği yol mu, o yolda gördükleri mi henüz karar veremedim. Aslında bu bilmeceyi çözmemin gerekip gerekmediği konusunda bile kararsızım. Bu bazen insanın içinde olduğu durumu sorgulamadan yaşamaya devam etmesi gibi, belki de büyüsü burasıdır. Hayat en çok da aklına yeni bir şey geldiğinde, hayatına yeni biri girdiğinde onu koyacak bir yerler aramaktır ve aslında en başından beri onlar için hazırlanmış yerler olduğunu farketmektir. "Başımın üstünde yeri var, yeni gelmiş her şeyimin." demektir.

1 yorum:

  1. kitap okur gibi, süzültükçe kelimeler her sayfada aklında parça parça hayali kalıyor perdelerin. Galiba o zaman ihtiyacın oluyor bir yara izine, bakıp hatırlatıyor sana. Peki neden hep canın yandığındaki anlar ölümsüz kalıyor. bu yüzden unutulmuyormu duygu dolu güzel anlar. birleştiremiyorsun bağlantıları bu da seni yeni heyecanlara aramaya mı itiyor. Dolduramadığın mı yoksa boş bıraktığın sayflarmı seni heyecanlandırıyor.

    bir de takılıp kalıyoruz zorluklarda o zaman basit yolu tercih etmek kendimizi suçlamamıza sebebte olmuyormu. zig zaglar çizerek yaşıyorsak anlık karalar bizi batıranlar da olmuyormu

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails